Physical Address

304 North Cardinal St.
Dorchester Center, MA 02124

korku filmi sesleri

Korku Filmi Sesleri: Frekanslar ve Bilinçaltımız

Karanlık bir koridor, derin bir sessizlik… Bir yandan nefes alışlarınızı kontrol etmeye çalışırken diğer yandan kulak kabartıyorsunuz. Hiçbir şey görünmüyor, ama sanki bir şeyler varmış gibi hissediyorsunuz. İşte bu, korku filmlerinin en büyük silahlarından biri: Korku filmi sesleri, yani duyulmayan seslerin gücü…

İnfrasound: Frekansların Gücü

İnfrasound, yani 20 Hz’in altındaki sesler, kulağımızla duyamasak da bedenimiz ve zihnimiz üzerinde güçlü etkiler yaratır. Bu sesler doğada sıkça bulunur: deprem öncesi yer hareketlerinde, şiddetli fırtınalarda ve hatta volkanik patlamalarda. Deprem öncesi anlarda evcil veya sokak hayvanlarının yaşadığı huysuzlukların sebebidir dersek daha tanıdık gelebilir. İnfrasound’un bizi korkutma yeteneği, evrimsel bir mirastır. Çünkü atalarımız, bu tür sesleri tehlike sinyali olarak algılar ve kaçma ya da saklanma içgüdüsüyle hareket ederdi.

Frekanslarına göre sesler


Korku filmleri bu içgüdüyü uyandırmayı sever, işte korku filmi sesleri devreye burada giriyor… İnfrasound gibi düşük frekanslı seslerin yarattığı gizemli ve korkutucu hisleri keşfedin. Mesela, “Paranormal Activity” gibi filmlerde düşük frekanslı sesler hoparlörlerden yayılarak izleyicinin bilinçaltına işler. Bu sesler sayesinde beyin, her an bir şey olacakmış gibi sinyaller üretir ve vücudunuzu tetikte, beyninizi ise odaklanmış tutar. Elleriniz terler, kalbiniz hızlanır ve nedenini bilmeden kendinizi tehlikede hissedersiniz. Korku filmleri ise bu odaklanmayı sizi şaşırtmak ve haliyle korkutmak için kullanır.

Mesela hayaletin, kurbanın arkasından geleceğini düşündürüp, sizi oraya odaklarken birden önünden çıkar. İşte bu, korkunun tam anlamıyla frekansa dönüştüğü andır. Yani korku filmi sesleri…


18.9 Hz ve Göz Aldatmacası

18.9 Hz gibi belirli frekansların ise ayrıca ilginç bir özelliği var: İnsan gözünde hafifçe titreşmesine neden olabilir. Bu titreşim ise bazılarımızda “bir gölge gördüm” hissi yaratır. Gözün ana görevi ışığı toplamaktır, ışığın taşıdığı bilgiler sinirler aracılığı ile beyne gider ve görüntü burada oluşur. Renk, şekil, yüzey gibi bilgilerdir bunlar. Yani göz, kameranın lensi; beyin ise görüntüyü oluşturan işlemcidir. Peki kamerayı titreştirirsen ne olur? Tabii ki kötü bir ışık, onun taşıdığı yanlış bilgiler ve bulanık görüntüler…

korku filmi sesleri
Sözde bir hayalet silüeti

Yani bir anlık gölge, şekilsiz bir yanılsama görüntüsü oluşur. O anki ruh haliniz gergin ve tetikte olduğundan beyin bu belirsiz şekli, bir görüntüye genelde de bir insan silüetine tamamlamak ister. Çünkü beyin en ufak tehlikelere karşı bile sizi uyarma modundadır ve sizi korumak ister. İşte bu yüzden, bir korku filminde ya da evinizde bir şeylerin hareket ettiğini düşündüğünüzde, aslında bu frekansın kurbanı olmuş olabilirsiniz. Görünmeyeni hissetmek, bazen gördüğünüzden daha korkutucudur. Korku filmi sesleri gitgide daha korkutucu bir hal almaya başladı değil mi ? Ama bitmedi…

19 Hz’lik bir ses örneği

UYARI: Yukarıda 19Hz’lik ses örneği, filmlerde kullanılan örneğin daha temizlenmiş ve kısa halidir. Yine de panik atak ve benzeri sese duyarlı bir rahatsızlığınız varsa dinlememenizi tavsiye ederim.

Sesler, Hayaletler ve Hayalet Avcıları

Yukarda yazılanları abartı mı buldunuz ? O zaman 1980’lerin ünlü mühendisi Vic Tandy‘in keşfine ve deneyine bir göz atalım. Vic Tandy ve arkadaşları, perili denilen bir laboratuvarda çalışmaya başladıklarında bir dizi garip fenomen fark ettiler. Tandy dahil tüm ekip, izlendikleri hissine kapılıyor, baş dönmesi ve bulanık görme gibi rahatsızlıklar yaşıyordu. Hatta Tandy’in dahil olduğu bir grup, hayalet bile görmüşlerdi. Durumu araştırmaya başlayan Tandy, bozuk bir fanın tam 18.9 Hz’lik bir ses çıkardığını fark etti. Fan kapatıldığında yaşadıkları tüm kötü etkiler de gitmişti.

Vic Tandy

Tandy aynı deneyi, lanetli olması ile ünlü Coventry’deki 14. yüzyıldan kalma bir pub mahzeninde tekrarladı. Deney için ideal yerdi, çünkü kendisine ait bir kadın hayaleti bile vardı. Tandy ve üniversitedeki meslektaşları, burada da 18.9 Hz değerinde infrasound bir ses olduğunu fark etti. Sesin kaynağı yok edildiğinde, etkileri yine kaybolmuştu. Ayrıca bir davet üzerine Warwick kalesinde ve 750 katılımcı ile Londra’daki Kraliyet Festival Salonu’nda da deneylerini tekrarladı.

Hayaletli olduğu söylenen Warwick Kalesi


Korku Filmi Sesleri ve Vücutta Yarattığı Diğer Etkiler

İnfrasound’un etkileri sadece korku ve rahatsızlık hissiyle sınırlı değil. Abartılı kullanımda bu düşük frekanslı sesler, mide bulantısı, baş dönmesi ve hatta denge kaybı gibi fiziksel tepkilere yol açabilir. Buna en güzel örnek zaten manipülatif ve rahatsız edici filmleri ile tanınan Gaspar Noe’nin İrreversible filmidir. Film rahatsız edici görüntüler içermesinin yanında, 25-27 Hz ses kullanımı da çok yaygındır.

İrreversible


Öyle ki film galasına katılan 250 kişiden 20’si bayılmış, ve itfaiye erlerinin oksijen vermesine muhtaç hale gelmiştir. Sinemanın rahatsız edici çocuğu, korku filmi sesleri ile rahatsız ediciliğini çok daha ileri götürmüştü. Bir dahaki sefere bir korku filmi izlerken, o duyulmayan ama hissettiğiniz titreşimlere dikkat edin ve gergin anlarda sesi tamamen kapatıp rahatladığınızı gözlemleyin. Çünkü korkunun kaynağı, bazen kulağınıza fısıldayan bir frekansta saklıdır.

Korku filmleri ve bilimi ile devam etmek isteyen arkadaşlar için süper bir önerim var. Freddy Krueger’ın ilham kaynağı, Uykuda Ölüm Sendromu yazımıza beklerim.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir