Duvardan Geçmek Mümkün mü? Bilimkurgu ve Bilimin Sınırlarında Bir Yolculuk

Bir duvara baktığınızda onu sert ve katı olarak görürsünüz. Ama aslında atomlardan oluşan ne siz ne de duvar sandığınız kadar dolusunuz! Gerçekte, hem insan vücudu hem de duvarın %99,9’undan fazlası boşluktur. Gözümüzde canlandırmak için abartılı bir örnek verelim. Bir stadyum düşünün ve tam ortasına bir misket koyun, stadyumun en dışına da birkaç sinek. Geriye kalan her şey? Kocaman bir boşluk! Peki, her şey bu kadar boşluklu ise duvardan geçmek mümkün mü? Bilim ve bilimkurgu bu soruya nasıl yanıt veriyor? Gerçek ile bilimkurgu arasındaki sınırı keşfetmeye hazırsak başlayalım!

Kağıttan kolayca geçen ışık gibi, biz de atomlarımızı hizalayarak duvarın içinden süzülebilir miyiz? Bilimkurgu eserlerinde sıkça rastladığımız bu fikir, gerçekten mümkün olabilir mi? X-Men, Fringe, The Flash ve Star Trek gibi birçok eserde geçen bu olay tamamen hayal ürünü mü?

Günlük hayatta bu boşluklardan geçemememizin nedeni aslında tanıdık: elektromanyetik kuvvetler. Atomların etrafındaki elektronlar negatif yüklüdür ve başka atomların elektronlarıyla güçlü bir şekilde etkileşime girerek birbirini iter. Bu itme kuvveti, ellerimizi masaya koyduğumuzda neden içinden geçemediğimizi açıklar. Çünkü bizi oluşturan atomlardaki elektronlar, aynı yüklü mıknatıslar gibi birbirini iter. Peki… hiç mi yolu yok?

---

Bilimkurgu eserlerinde duvardan geçmek mümkün mü sorusuna farklı yaklaşımlar getiriliyor. Seçtiğim bazı örneklere bakalım:

• Fringe – Kuantum Titreşimleri: Dizide deli ve karizmatik bir bilim insanının ekibi, atomların titreşim frekanslarını değiştirerek duvarların içinden geçebiliyor.
• X-Men – Faz Kayması: Kitty Pryde karakteri, vücudunun fazını değiştirerek katı nesnelerin içinden geçebiliyor.
• Star Trek – Transporter (Işınlanma): Mürettebatın vücutları atomik parçacıklara ayrılıyor ve başka bir yere yeniden monte ediliyor.
• The Flash – Süper Hızlı Titreşim: Flash, moleküllerini yüksek hızda titreştirerek duvarlardan geçebiliyor.
• Doctor Who – Boyut Kayması ve Kuantum Alanları: TARDIS, zaman ve uzayda hareket edebiliyor; bazı cihazlar maddeyi faz dışına çıkararak nesnelerin içinden geçmeyi sağlıyor.

Bilimkurgu bize birçok ilginç fikir sunuyor, ama bunlardan hangisi gerçek hayatta mümkün olabilir?

---

Yukarıdaki örnekler tamamen uydurma gelse de aslında adı üstüne, bilimden kurgulanmış yöntemlerdir. Fizikçilerin bu tür dizi ve filmlerde danışmanlık yaptığı da bilinir. Gerçek dünyada duvardan geçmek mümkün mü sorusuna bilimsel olarak yaklaşabilecek üç ana teori bulunuyor:

Kuantum mekaniğinde, elektronlar gibi küçük parçacıklar normalde geçemeyecekleri enerji bariyerlerini tünelleme etkisi ile aşabiliyor. Örneğin, bu süreç sayesinde Güneş’teki nükleer füzyon reaksiyonları gerçekleşiyor. Ancak bir insanın kuantum tünelleme ile duvardan geçmesi neredeyse imkânsız, çünkü bir insanın atomlarının hepsinin aynı anda tünelleme yapması için gereken olasılık süresi, evrenin ömründen çok daha fazla.

Bunun en yakın örneğini doğada bazı canlılarda görebiliriz. Örneğin, bazı böcekler ve kertenkeleler cam gibi yüzeylere yapışabilir çünkü atom seviyesindeki kuvvetleri kullanarak ( Örn:Van der waals kuvveti-böcekler) yüzeye tutunurlar.¹ Ama bu, duvardan geçmek mümkün mü sorusundan çok daha farklı bir mekanizmadır.

🔬 Gerçekçi mi? Şu an için hayır, ancak kuantum teknolojilerinin ilerlemesiyle nano ölçekli cihazlarda bu yöntem uygulanabilir.

Bilimkurgu eserlerinde en sık gördüğümüz bu yöntem, atomların titreşim frekanslarını değiştirerek farklı fazlara geçmeyi öneriyor. Teoride, bir nesnenin atomlarını duvarın atomlarıyla uyumlu hale getirip “iç içe geçmesi” mümkün olabilir. Ancak bu yaklaşım büyük sorunları beraberinde getiriyor:

1. Atomik Titreşimlerin Değişimi: Maddenin fazını değiştirmek için atomların kuantum seviyesinde farklı frekansta titreşmesi gerekir. Ancak, kuantum mekaniğinde atomların yerlerini ve hızlarını aynı anda kesin olarak belirleyemediğimiz için, bu kontrol neredeyse imkânsızdır.
2. Muazzam Enerji Gereksinimi: Atomların hareketlerini değiştirmek için gereken enerji, nükleer süreçler kadar yüksek olabilir. Böyle bir enerjinin kontrollü bir şekilde uygulanması bugünkü teknolojiyle mümkün değildir.
3. Yanlış Hizalanma Riski: Diyelim ki bir nesneyi faz kaydırarak bir duvardan geçirdik. Nesne ile duvarın atomları tekrar eski fazına dönerken yanlış hizalanırsa, atomik seviyede büyük bir kaos oluşur ve bu, maddenin parçalanmasına veya yok olmasına yol açabilir

🔬 Gerçekçi mi? Flash gibi süper kahramanlarda görülen bu yöntem, bugünkü fizik kuralları içinde pek mümkün görünmüyor. Ancak gelecekte gelişmiş madde manipülasyon teknikleriyle bir yol bulunabilir.

Star Trek’in “Transporter” yani ışınlanma teknolojisine benzer şekilde, bir insanın atomlarını ayırıp başka bir yerde tekrar birleştirmek teoride mümkün olabilir. Kuantum dolanıklık ve bilgi aktarımı gibi kavramlar bazı ipuçları verse de, bu süreç pratikte bazı büyük zorluklar içeriyor:

• Bir insanın tüm atomik yapısının anlık olarak kopyalanması için muazzam bir veri depolama gerekir.
• Bilinç gibi karmaşık özelliklerin bu süreçte korunup korunamayacağı belirsizdir.

🔬 Gerçekçi mi? Teorik olarak mümkün ama uygulamada şu an için imkânsız. 2017’de Çinli araştırmacılar, bir fotonun kuantum durumunu (basitçe taşıdığı bilgiyi) Dünya’dan 1.200 kilometre uzaktaki bir uyduya başarıyla ışınladılar.² Bu kuantum iletişim için bir milat olsa da bırakın bir insanı, bir mikroorganizmayı bile ışınlamak ile kıyaslanamaz. Tabii kuantum ışınlanma üzerine yapılan araştırmalar gelecekte bu yöntemin geliştirilmesine yol açabilir.

---

Şu anki teknolojiyle ve bildiğimiz fizik yasalarıyla duvardan geçmek mümkün mü sorusuna verebileceğimiz cevap olumsuz. Ancak, bilim ilerledikçe bu tür fikirler daha makul hale gelebilir.

📌 En gerçekçi yöntem: Kuantum mekaniği ve faz kayması, en azından teorik olarak mümkün görünse de, pratikte büyük zorluklar var.
📌 Gelecekte olası mı? Yeni kuantum keşifleri ve nanoteknoloji ile belki bir gün maddeyi atom seviyesinde manipüle ederek duvarlardan geçebiliriz.

Şimdilik en iyi seçeneğimiz kapıları kullanmak ama kim bilir, belki birkaç yüzyıl sonra bilimkurgu gerçek olur! 🚪✨

1. Yüzey Gerilimi Nedir? Bazı Böcekler ve Metal Cisimler Nasıl Oluyor da Suya Batmıyor? – Evrim Ağacı ↩︎
2. Significant new discovery in teleportation research — Noise can improve the quality of quantum teleportation | ScienceDaily ↩︎

3.Kuantum Mekaniği: Atom Altı Parçacıkların Gizemli Dünyası – Fizikist

Bilimkurgu meraklıları hızlarını alamadılarsa, Virüsler İnsan Davranışını Nasıl Değiştirir ? adlı yazımıza da bekleriz…