Physical Address
304 North Cardinal St.
Dorchester Center, MA 02124
Physical Address
304 North Cardinal St.
Dorchester Center, MA 02124
Elektro gitar, rock’n roll’un, blues’un, metalin ve daha pek çok müzik türünün kalbi olmuş bir enstrümandır. Belki de çoğumuzun en sevdiği şarkıların arkasında, o güçlü ve enerjik gitar riff’leri yer alıyordur. Ama hiç düşündünüz mü, elektro gitarın çalışma prensibi neydi, kimler bu enstrümanı devrimsel bir şekilde dönüştürdü ve nasıl çalışıyor? Gelin birlikte bu büyülü enstrümanın tarihine ve çalışma prensibine göz atalım…
Elektro gitarın çalışma prensibi üzerine ilk temeller, George Beauchamp tarafından atıldı. Beauchamp, 1931 yılında, gitarın sesini güçlendirebilecek bir manyetik pikap (pickup) geliştirdi. Bu manyetik pikaplar, gitarın tellerinin titreşimini alır ve elektrik sinyallerine dönüştürerek amfiden daha yüksek ses elde edilmesini sağlar. Bu devrimsel icat, gitarın sadece akustik bir çalgı olmaktan çıkarak, elektroniğin gücüyle daha geniş alanlara sesini duyurmasını sağladı. Tasarladığı ilk gitarın ismi, kızartma tavası anlamına gelen Frying Pan’di.
Ünlü gitarist ve mucit Les Paul, gitarın zayıf akustik yapısından kaynaklanan sorunları çözmek için 1940’larda kendi tasarımını geliştirdi. Ahşap bir blok üzerine telleri ve manyetik pikapları yerleştirerek “The Log” adını verdiği ilk katı gövdeli (solid-body) gitar prototipini üretti. İlham kaynağı Thomas Edison’ın tasarladığı içi boş olmayan katı elektro kemanıydı.
O dönemde kullanılan hollow-body (içi boş) elektro gitarlar, yüksek ses seviyelerinde çalındığında geri bildirim (feedback) sorununa neden oluyordu. Katı gövde tasarımı, bu sorunları büyük ölçüde ortadan kaldırarak gitarın daha temiz ve net bir ses üretmesini sağladı. Les Paul’ün bu yeniliği, modern elektro gitarın temelini oluşturdu. Gibson ile iş birliği yaparak 1952’de Gibson Les Paul modelini piyasaya sürdü.
Les Paul’la aynı dönemde, Leo Fender da elektro gitarı tamamen yeniden tanımlayan bir dizi yeniliğe imza attı. İlginç olan, Leo Fender’ın asla gitar çalmamasıydı! O, bir radyo tamircisi ve mühendis olarak, gitarı tasarımsal ve teknik açıdan geliştirmeye odaklandı.
1950’de piyasaya sürülen Fender Telecaster, seri üretimle satışan ilk katı gövdeli gitardı. Fender‘ın tasarımları, hem üretim kolaylığı hem de gitaristler için sağladığı pratiklikle çok sevildi. Ardından gelen Fender Stratocaster (1954), ergonomik yapısı, benzersiz ton aralığı ve modern tasarımıyla bir ikon haline geldi.
1950’lere gelindiğinde, Fender ve Gibson gibi markalar, gitar dünyasında devrim yaratacak modelleri piyasaya sundu. Fender Stratocaster (1954) ve Gibson Les Paul (1952), modern rock müziğinin ikonlaşmış modelleri haline geldi.
Bu yıllar, aynı zamanda rock’n roll’un altın çağıydı ve gitar, gençlik kültürünün ve müziğin bir simgesi oldu. Chuck Berry, Elvis Presley ve Little Richard gibi isimler
1.Manyetikteki mıknatıs; çevresinde bir manyetik alan oluşturur
2.Manyetik alan; gitarın tellerini içine alacak şekilde yayılır
3.Gitar teli; manyetik alan içerisinde olduğundan manyetize olur, tel titredikçe manyetik alanda değişim yaratır.
4.Mıknatısın etrafındaki sarı tel; gitar telinin titreşerek yarattığı manyetik alan değişimini alır ve elektrik akımı üretir.
5.Amfi; gelen elektrik akımını artırır, böylece hoparlörü çalıştıracak kadar akım yaratmış olur
6.Hopörler; gelen elektrik akımını sese dönüştürür.
Akılda kalacak şekilde özetlersek; gitara yerleştirilen bobinin oluşturduğu manyetik alan sayesinde, tel titreşimleri elektrik sinyaline dönüştürülür ve yükseltilip hoparlöre aktarılır. Bu sayede yüksek ses elde edilir. Elektromanyetizma kuvvetinden yararlanılır.
Dev elektrik süpürgeleri ve tarihi ilginizi çeker mi, özellikle atla çekilecek kadar büyük olanları ? O zaman buyurun, evimizdeki hava bükücü elektrikli süpürgelerin çalışma prensibi….